| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | ders çıkarmak | take lessons from f. |
| Genel | ders çıkarmak | take a lesson from f. |
| Genel | ders çıkarmak | take lesson from f. |
| Colloquial | ||
| Konuşma Dili | ders çıkarmak | point a moral f. |
| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | (birinden/bir şeyden) ders almak/çıkarmak | learn from (someone or something) f. | ||
|
We must learn from the past, for without the past, there is no future. Geçmişten ders almalıyız, çünkü geçmiş olmadan gelecek de olmaz. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | hatalarından ders çıkarmak | learn from one's mistakes f. | ||
| Genel | hatalarından ders çıkarmak | derive lessons from mistakes f. | ||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | -den ders çıkarmak | profit from f. | ||
| Öbek Fiiller | (bir şeyden) ders almak/çıkarmak | profit by (something) f. | ||
| Öbek Fiiller | (bir şeyden) ders almak/çıkarmak | profit from (something) f. | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | bir ders almak/çıkarmak | learn a lesson f. | ||
| Speaking | ||||
| Konuşma | bir şeyden ders çıkarmak | take a lesson from something f. | ||
